top of page
cocuklarda-ayrilik-anksiyetesi-2-1.png

Ayrılık Kaygısı Bozukluğu

Ayrılık kaygısı bozukluğu, bireylerin normal olmayan bir şekilde birine (anne, baba, sevgili, arkadaş gibi) bağlanması ve o kişiden ayrılma düşüncesiyle bile yoğun stres, kaygı ve korku duymasıdır.

Bu durum özellikle çocuklarda yaygındır, bazen erken ergenlik döneminde de görülür. Çocuk aileden, aile ortamından ilk ayrıldığında ortaya çıkar. Ayrılık kaygısı genellikle 1-3 yaşları arasında gözlenen, bebeğin özellikle annesinden ayrıldığında yaşadığı yoğun strestir. Bağlanılan kişiden ayrı kalmaktan kaçınmak 7 ay – 4 yaşları arasında yaşanılması normal bir durum olup, 4 – 5 yaşlarından itibaren bu kaygının yavaş yavaş kaybolması beklenir. Birey uzamış kaygıyı (en az 4 hafta) ebeveyn, bakım veren, ev, aileden rutin ayrılışlardan sonra hala yaşıyorsa ayrılık kaygısı bozukluğundan söz edebiliriz. Bu süreç eğer bir uzmandan yardım alınmaz ise çok uzun süre devam edebilir. Çocuğun kendini güvende hissettiği annesinin yanından, evinden uzaklaşması, tanımadığı bir ortamda farklı çocuklarla bir arada bulunması kaygısını oldukça arttırır. Bu durum, çocuğun okula uyum sağlayamamasına, derslerde dikkatini toparlayamamasına, akademik başarısızlığına, arkadaş edinememesine ve sosyal faaliyetlere katılamamasına sebep olur. Ergenlerde ve yaşı büyük çocuklarda işaretleri anlamak için iyi gözlemci ve ilgili olmak gerekir.

Ayrılık kaygısı bozukluğu yaşayanlar, ebeveynlerinden birine veya hayatlarında önemli bir insana bir şeyler olacağından korktukları için yalnız kalmakta çok zorlanırlar. Kendileri için önemli olan kişilerin öleceğini veya kaybolacağını düşünürler (ya da kendilerinin) bu yüzden de ayrılma düşüncesi bile kaygıya, kabuslara veya belki kusma ya da başka fiziksel şikayetlere yol açabilir. Bundan dolayı da okula ve işe gitmeye ya da evden uzak bir yerde uyumaya hatta kendi yataklarında bile uyumaya isteksizdirler.

Ayrılık kaygısı bozukluğu çocuklarda, yeni bir eve taşınma veya okul değiştirme, tıbbi bir prosedürle veya ciddi fiziksel bir tanıyla veya yakın bir arkadaşın veya evcil hayvanın veya bir ebeveynin ölümü gibi bir olayla başlayabilmektedir. Semptomlar, genelde okula gitmemeyi reddetmeyle fakat daha küçük çocuklarda bakıcıyla veya kreşte kalmayı istememe şeklinde ortaya çıkabilir. Çocuklar evde ebeveynleriyle kalabilmek için hayali veya başka fiziksel şikayetler sıralayabilir.

Ayrılık kaygısı bozukluğu, diğer anksiyete bozuklukları gibi, anksiyete bozukluğu olmayan çocuklara kıyasla okulda daha fazla engelle karşılaşan çocuklarla ilişkilidir. Anksiyete bozukluğu olan çocuklar için uyum sağlama ve okul işlevleri, daha zorlu bulunmuştur. Ayrılık kaygısı bozukluğunun ciddi formlarında, çocuklar sınıfta düzensiz davranabilir veya hiç okula gitmeyi reddedebilir. Tahminlere göre, ayrılık kaygısı bozukluğu olan çocukların neredeyse %75'i bir şekilde okul reddi davranışı sergiler.

Ayrılık kaygısı bozukluğu olan bir çocuk, okula varışta yoğun şekilde itiraz edebilir. Ebeveynlere veda etmekte zorlanabilir ve ebeveynlere sıkıca yapışarak ebeveynin onlardan ayrılmasını neredeyse imkânsız hale getirecek davranışlar sergileyebilir. Acı çekiyormuş gibi görünmesine rağmen, çocuk bağırabilir ve ağlayabilir. Ebeveynleri gittikten sonra (birkaç dakikadan bir saate kadar) uzun süre bağırabilir ve ağlayabilir, diğer çocuklar veya öğretmenlerle etkileşime girmeyebilir ve onların dikkatini reddedebilir. Ebeveynlerinin nerede olduklarını ve onların iyi olduklarını bilmek için ezici bir ihtiyaç hissedebilirler.

Adres

İncirli Caddesi, No: 75, Daire: 11, Bakırköy, İstanbul

Telefon

(+90) 532 455 94 92

E-mail

bottom of page